Selahattin Demirtaş’tan Akşener’e açık mektup
Demirtaş’ın mektubunun ilk bölümünde, “Sayın Başkan, bu mektubu HDP seçmeni kimliğimle yazıyorum. Sizler, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Millet İttifakı’ndaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak zor bir görevi üstlendiniz. tarihi bir süreçte. Öncelikle hayırlı olsun diyorum ve başarılar diliyorum.”sözlerini kullandı.
“Bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bir bölümü ‘birlikte kazanacağız’ sloganlarıyla umut yaratmaya çalışırken partimiz HDP’ye yönelik bazı açıklamalarınızın ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum.”Şu sözlerin yer aldığı mektupta:
“Bir HDP seçmeni olarak sizi daha iyi anlayabilmek için bazı konulara açıklık getirmekte büyük fayda görüyorum.
Millet İttifakı’nın bir parçası olarak, ittifakınızdaki taraflarla bile çetin bir müzakereye girdiniz. Sizin hakkınız olan müzakere siyaseti neden HDP’nin hakkı değil?
“Kılıçdaroğlu büyük ihtimalle cumhurbaşkanı olacak”
HDP seçmenini eminim ikinci sınıf, iradesiz vatandaş olarak görmüyorsunuz. O halde HDP’nin oy kullanacağı cumhurbaşkanı adayıyla müzakere etmesinin ne zararı olabilir?
Üstelik müzakere fasılları, HDP’nin defalarca açıkladığı gibi, HDP’nin Eylül 2021’de açıkladığı 11 maddelik tutum belgesidir, çok üstü örtülü şeyler değildir.
HDP takviye kararı alırsa büyük ihtimalle Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı, siz de Başkan Yardımcısı olacaksınız. Buna ek olarak, partiniz birkaç bakanlığı üstlenecek.
“Açıkça sormak zorundayım” diyen Demirtaş, Akşener’e şu soruları sordu:
1- HDP seçmeni olarak oyumu ister misiniz? Benim oyumla Cumhurbaşkanlığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınızı göz önünde bulundurarak beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada Millet İttifakı belediye başkanlarının yerel seçimlerde kazanmasını sağlayan HDP oyları için ‘istemiyorum’ demediğinizi hatırlatmak isterim.
2- HDP bakanlık istememesine rağmen bazı arkadaşlar “HDP’ye bakanlık vermeyeceğiz” diyerek biz HDP seçmenlerini yaraladılar, ötekileştirdiler. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuğuna oturmak için aday olsalar bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3- HDP’nin demokratik unsurlar dışında herhangi bir talepte bulunmadığı açıklamasına rağmen, “CHP HDP ile diyalog kurabilir ama taviz verilemez, talepleri bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşme taleplerini taviz olarak görüyor musunuz?
İktidara gelirseniz ve HDP’nin talepleri masanıza gelmezse bize hangi masayı önerirsiniz? Elli yıldır olduğu gibi bizi tekrar “terörle mücadele masasına” mı döndürmeyi düşünüyorsunuz?
4- Hem HDP hem de HDP seçmeni, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında, baskıcı, dayatmacı, egemen bakış açısıyla bir yaklaşımı asla kabul etmeyecektir.
Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barışçıl ve çağdaş bir şekilde çözümünden başka bir yolu benimsemiyoruz. Önerdiğiniz başka bir formül var mı?”
Akşener ne dedi?
Akşener, katıldığı programda HDP’nin CHP ile görüşmesini nasıl değerlendirdiği sorusuna şu yanıtı verdi:
“Türkiye’de her siyasi parti, siyasi partilerin birbiriyle olan ilişkilerine saygı duymak zorundadır… Bakanlık gibi mübadele olmaz. Diyalog başka bir şey… Ben hileli işlere karşıyım, dürüstlükten ve açıklıktan yanayım. … CHP’nin HDP ile görüşebileceği açıktır ama bize asla getiremez.”
Kılıçdaroğlu’nun HDP ile görüşüp görüşmeyeceği merak konusu olurken, milliyetçi oyların temsilcisi YETERLİ Partisi’nin tepkisi merak konusu oldu.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, önceki gün Habertürk’te katıldığı bir programda Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kutlayarak, “Muhalefetin ortak adayıyla uzlaşma istiyoruz, yapıcı bir şekilde elimizden geleni ortaya koyacağız… Bekliyoruz” dedi. Onlar hakkında konuşmak için merkezimize geldi.”